Fatura Adına Düzenlenmemiş Olmasına Rağmen Tüketici Hakem Heyetine Başvuru Hakkı
Tüketici hukuku, özellikle mal veya hizmet alımlarında tüketicilerin korunmasını amaçlayan bir hukuk dalıdır. Fatura adına düzenlenmemiş olsa dahi, malın kullanıcısı veya hizmetin faydalanıcısı olan bir tüketici, Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru yapabilir mi sorusu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde önemli bir konuyu gündeme getirmektedir.
Tüketici Kavramı ve Başvuru Hakkı
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Bu tanımda yer alan “hareket etmek” ifadesi, mal veya hizmetin edinilmesi, kullanılması ve ondan faydalanılmasını da kapsamaktadır. Bu çerçevede, bir malı kullanan veya hizmetten faydalanan kişi, o mal ya da hizmetle ilgili olarak Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru yapma hakkına sahiptir.
Örneğin, Balıkesir’de yaşayan bir babanın Ankara’da üniversitede okuyan kızına satın aldığı bir akıllı telefonun ayıplı çıkması durumunda, söz konusu uyuşmazlığın çözümü için kızın Ankara’daki Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurabilmesi mümkündür. Telefonun satın alındığı yer ve kullanıcının faydalanma durumu göz önüne alındığında, kızın Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurması yasal bir hak olarak değerlendirilir.
Kullanan veya Yararlanan Kişi Sıfatıyla Başvuru
Kanunda yer alan tüketici tanımı, bir mal veya hizmetin yalnızca faturada adı geçen kişi tarafından kullanılmasını değil, bu mal veya hizmetten fayda sağlayan tüm kullanıcıları da kapsamaktadır. Bu durum, tüketici hakem heyetlerine “kullanan veya yararlanan” sıfatıyla başvuru yapılabilmesini mümkün kılar. Bu tür başvuruların kabul edilmesi ve değerlendirmeye alınması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Ancak uygulamada satıcı, sağlayıcı veya icra daireleri ile tüketiciler arasında olası sorunların önlenmesi için, “kullanan veya yararlanan” sıfatıyla yapılan başvurularla ilgili olarak verilecek Tüketici Hakem Heyeti kararlarında, faturanın başka bir kişi adına düzenlenmiş olmasına rağmen başvuru sahibinin malı kullanan veya hizmetten yararlanan kişi olduğu açıkça belirtilmelidir. Bu husus, başvurunun kabul edilip edilmemesinde önemli bir rol oynar ve kararların netlik kazanmasına yardımcı olur.
Sonuç
6502 sayılı Kanun, tüketicinin korunması adına geniş bir çerçeve çizmekte olup, sadece malı veya hizmeti edinen değil, onu kullanan ya da faydalanan kişilere de haklar tanımaktadır. Bu bağlamda, fatura başka bir kişi adına düzenlenmiş olsa dahi, malı kullanan veya hizmetten faydalanan kişinin Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru yapma hakkı bulunmaktadır. Bu başvuruların, kullanıcının yararlanıcı sıfatı doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmekte ve bu durumun kararlarda açıkça belirtilmesi büyük önem taşımaktadır.